- hazır bulunmak
- to be present, to attend
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
hazır bulunmak (veya olmak) — 1) (bir yerde) bir yerde var olmak, kendi bulunmak 2) (bir yerde) bir şeyi hemen yapabilecek durumda olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hazır olmak — hazır durumda bulunmak Gürültü etmeden hastayı masaya kaldırın, aletler hazır olunca bana haber verin. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tetikte olmak (veya beklemek veya bulunmak veya durmak) — her an uyanık ve hazır (bulunmak) Onun sakinliği etrafta tetikte bekleyen karısına, çocuklarına da geçti. N. Cumalı Güldane tehlikeyi sezmiş gibi tetikte. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
atılı bulunmak — ertelenmiş olmak ... işbu davanın atılı bulunduğu 18/09/2005 günü saat 9.45 te hazır bulunması veya … Çağatay Osmanlı Sözlük
anuklamak — hazır bulunmak I, 305 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sınava girmek — bir kimse, bir konu üzerindeki bilgisinin ölçülmesini sağlamak için yapılan yoklamada hazır bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünün (veya gözlerinin) içine bakmak — 1) (birinin) bir kimsenin üstüne titremek 2) (birinin) buyruğunu yerine getirmeye hazır bulunmak 3) (birinin) bir arzunun gerçekleşmesi için gözleriyle birine yalvarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tetik durmak — hazır ve uyanık bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tetik üstünde beklemek — hazır, dikkatli, uyanık bulunmak, tetikte olmak Kimisi dönmeye başlamış bile kimisi tetik üstünde bekliyor. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUZUR — Hazır olmak. Mevcud bulunmak. * Hürmet edilmesi lâzım gelen kimsenin yanında olmak. * İbadet neticesi hâsıl olan rahatlık, gönül ferahlığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
olmak — nsz, ur 1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. S. F. Abasıyanık 2) Gerçekleşmek veya yapılmak 3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından… … Çağatay Osmanlı Sözlük